Şanlıurfa
Tabip Odası, kuduz tanısı konulan Suriyeli hastanın görüntülerinin sosyal
medyada paylaşılmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, sağlık hizmetlerinin temel ilkelerinden biri olan hasta mahremiyetinin, insanların sağlık hizmetlerine erişim hakkını ve sağlık bilgilerinin gizliliğini içerdiğini belirten Şanlıurfa Tabip Odası, “Üzülerek ifade etmek isteriz ki, son günlerde kuduz tanısı nedeniyle Şanlıurfa’da yatışı yapılan, yabancı uyruklu bir hastanın görüntülerinin sosyal medyada paylaşılması tıp etiğine ve hasta haklarına yönelik ciddi bir ihlal olmuştur” ifadesini kullandı.
Hastaların
sağlık bilgilerinin ve görüntülerinin izin alınmadan paylaşılmasının hem
hastaların mahremiyetinin çiğnenmesine neden olurken hem de toplumda güven duygusunu
zedelediği ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Tıbbi gizliliğin korunması, sadece hukuki bir zorunluluk değil aynı zamanda insan haklarına saygının da bir ifadesidir. Her bireyin sağlık durumu özel ve mahremiyetle korunan bir alan olmalıdır.
Bu vesileyle, tüm sağlık profesyonellerini ve toplumu hastaların gizliliğini koruma konusunda daha da duyarlı olmaya, tıbbi etik ilkelerine ve hasta haklarına gereken saygıyı göstermeye davet ediyoruz. Şanlıurfa Tabip Odası olarak, hastalarımızın ve toplumumuzun sağlık hizmetlerine güvenle yaklaşabilmesi için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz.”
“KUDUZ VAKALARININ ARTIŞI ENDİŞEYE YOL AÇMAKTADIR”
Şanlıurfa Tabip Odası, son dönemde Şanlıurfa ve çevre illerde yaşanan kuduz vakalarının artışının toplumsal sağlık açısından ciddi bir endişeye yol açtığını kaydetti. Kuduzun önlenmesi ve yayılmasının engellenmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı’nı harekete geçirmeye yönelik bir çağrıda bulunulan açıklamada, kuduz hakkında bilgiler paylaşıldı.
“Sağlık Bakanlığının, bölgedeki kuduz vakalarını azaltmak ve önlemek amacıyla etkin ve hızlı bir şekilde harekete geçmesi gerekmektedir” denilen açıklamada, atılması gereken adımlar şöyle sıralandı:
“1. Aşılamaların Artırılması: Özellikle risk altındaki bölgelerde hayvan aşılamalarının yaygınlaştırılması ve aşılanan hayvanların kayıt altına alınması sağlanmalıdır.
2. Bilinçlendirme Kampanyaları: Toplumu kuduzun tehlikeleri konusunda bilinçlendirmek amacıyla kampanyalar düzenlenmelidir. Kuduzun belirtileri, nasıl bulaştığı ve nasıl önlenebileceği halka aktarılmalıdır.
3. Kontrol ve İzleme Mekanizmalarının Güçlendirilmesi: Kuduz vakalarını izlemek ve kontrol altında tutmak amacıyla etkin mekanizmalar oluşturulmalı, vaka sayıları takip edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.
4. Hızlı Tepki: Kuduz vakalarının bildirildiği andan itibaren hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilmelidir. Risk altındaki alanlarda hemen müdahale edilerek salgınların önüne geçilmelidir”.
BİHA