Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi için gittiği Hindistan
dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin ekonomide 3 yıllık yol haritasını ortaya koyan Orta Vadeli Program (OVP) ile ilgili bir soru üzerine Erdoğan, üç ayaklı bir program açıkladıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Birinci
ayağı tabii ki depreme rağmen, deprem yaralarını sararken mali disiplini
koruyacağız. 2-3 yıl açıklarımız yüksek olacak ama daha sonrasında Maastricht
Kriterlerini çok rahat bir şekilde sağlayacağız. Zaten borcumuzun milli gelire
oranı oldukça düşük. İkinci husus enflasyonla mücadele yani dezenflasyon
programı… Buna ilişkin de çok net bir yol haritası var. Ona yönelik de
aldığımız para politikası yani miktarsal sıkılaştırma, seçici kredi
sıkılaştırması gibi birçok tedbir var. Bunların etkili olması zaman alacak.
Para politikasında alınan tedbirlerin etkisi gecikmeli oluyor. Dolayısıyla
bütün ülkelerde bu süreç böyle, biraz zaman alacak. Onun için biraz sabırlı
olmamız gerekiyor. Gelecek sene bu vakitlerde çok net bir şekilde enflasyonun
kalıcı bir şekilde düştüğünü inşallah göreceğiz. Üçüncü husus da tabii ki
yapısal reformlar… Yapısal reformlar maliye politikasını ve para politikasını
güçlü bir şekilde destekleyecek. İnanıyorum ki Türkiye'nin kredi notu çok ciddi
bir şekilde önümüzdeki dönemde yükseltilmek zorunda kalınacak. Çünkü çok net
bir şekilde Türkiye'nin göstergeleri zaman içerisinde mevcut kredi notunun çok
ötesinde bir kredi notunu hak edecek. Türkiye'ye fon akışı güçlü bir şekilde
başlayacak. Enflasyon konusunda biraz zorlu bir sürecimiz olacak, bunu
kabulleniyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonla mücadele konusunda atılacak adımlarla ilgili
soru üzerine de şunları kaydetti:
“Dezenflasyonla birlikte inşallah biz enflasyonun belini kıracağız, bu konuda
da herhangi bir endişemiz yok. Orta Vadeli Program sadece ülkemizde değil
dünyada çok çok olumlu bir yankı uyandırdı ve Orta Vadeli Program’ın
uyandırdığı bu yankıyla birlikte de piyasalara farklı bir canlılık geldi,
geliyor. Bir de yurt dışından Türkiye’ye kredi akışı da inşallah başlıyor.
Gerek Suudi Arabistan ile yaptığımız buradaki görüşme, gerek Birleşik Arap
Emirlikleri ile yaptığımız görüşmelerle çok çok verimli geçti. İnşallah
yaptığımız anlaşmaların karşılığı Türkiye'ye çok ciddi manada hem yatırımları
çekecek hem de nakit girişini de inşallah artıracak.
Türkiye’yi önümüzdeki günlerde aydınlık günler beklemektedir. Bazı
sektörlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçtik. Tüm sektörlerde de fiyat
artışlarını kontrol altına alacağız. Fahiş fiyat artışlarını durduracak
mekanizmanın tavizsiz işlemesiyle enflasyon hızlı bir düşüşe geçecektir. Şu
anda bunu sağlıyoruz. 21 yılda Türkiye’yi güçlü bir ekonomik ve finansal yapıya
kavuşturduk. Küresel ve bölgesel nedenler, son olarak da yaşadığımız asrın
felaketi ekonomide sıkıntıları beraberinde getirse de zamanında aldığımız
tedbirler sonuç vermeye başladı. Alınan kararların, tedbirlerin hızlı sonuçlar
vermeyeceğini de biliyoruz. Bir geçiş süreci, enflasyonun yavaşlama, durma ve
geriye gitme süreci var. Şu an her şey kontrol altında, dengeli bir şekilde
yürütülen politikalarla, yapısal reformlarla Türkiye’yi tekrar tek haneli
enflasyona kavuşturacağız. Önümüzdeki süreçte enflasyonun dizginlemiş ve fiyat
istikrarını sağlamış, yatırım-istihdam-üretim ve istihdama dayalı büyüme
politikaları ile kalkınmış bir Türkiye tablosu ortaya çıkacaktır”.
HABER MERKEZİ