Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet
Hastanesi İç Hastalıkları Uzm. Dr. Sevda Keleş Taşdüzen, hipertansiyonun ciddi
sorunlara yol açabileceğini belirtti.
Taşdüzen, hipertansiyonun, kalbin her bir atımda damar duvarına yaptığı basıncın artması durumu olduğunu belirterek, "Tekrarlayan ölçümlerde sistolik kan basıncı yani halk arasında büyük tansiyon diye bilinen değerin 140, diastolik kan basıncı yani küçük tansiyonun 90 ve üzeri ölçülmesi anlamına gelir" dedi.
Hipertansiyonun kontrol altına alınmadığında ciddi problemlere yol açabileceğini vurgulayan Taşdüzen, "Kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, inme, böbrek yetmezliği, damar hastalığı riskini ve bunlara bağlı ölüm riskini artırabilmektedir" diye konuştu.
Taşdüzen, hipertansiyonun yüzde 80-90 oranında esansiyel HT dediğimiz, nedeni tam olarak bilinmeyen, ikincil bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmamış grup oluşturduğunu belirterek, "Yüzde 10-20'lik kısmı ise sekonder HT denilen, altta yatan bir probleme ikincil gelişen HT grubudur" dedi.
Hipertansiyonun erken tanı ve tedavi edilmesinin önemine dikkat çeken Taşdüzen, "Bu sayede amacımız HT ye bağlı oluşacak kalp, böbrek, beyin ve damar hastalıklarının önüne geçmek ve bu hastalıklara bağlı gelişecek ölüm riskini en aza indirmektir" ifadelerini kullandı.
Taşdüzen, hipertansiyon tedavisinde öncelikle hayat tarzı değişikliğinin önemine vurgu yaparak, "Diyette tuz ve yağ tüketiminin azaltılması, sebze ve meyve tüketiminin arttırılması, kilo vermek, düzenli fiziksel aktivite, sigara ve alkol kullanımının azaltılması gibi önlemler alınmalıdır" dedi.
Hayat tarzı değişikliklerine rağmen kontrol altına alınamayan veya başvuruda tansiyon değerleri çok yüksek olan hastalarda ilaç tedavisinin gündeme geldiğini belirten Taşdüzen, "İlaç tedavisi hastanın yaşına ve mevcut hastalıklarına göre belirlenir" diye konuştu.
BİHA